Belirsiz Süreli İş Sözleşmesi 

belirsiz süreli iş sözleşmesi

Günümüzde işçiler ve işverenler arasında kurulmakta olan hizmet sözleşmelerinin büyük kısmı, belirsiz süreli iş sözleşmesi şeklindedir. Kural olan da iş sözleşmelerinin belirsiz süreli olmasıdır. Belirli süreli sözleşmeler ise istisnadır. 

İş hukukunun önemli bir parçasını oluşturan bu sözleşme türü, çalışanlar tarafından da sıklıkla merak edilmektedir. İş hukuku avukatı olarak bu yazımızda, konu hakkında merak edilenlere değineceğiz.

Belirsiz Süreli İş Sözleşmesi Nedir? 

Taraflar arasında kurulan iş ilişkisinin herhangi bir süreye bağlı şekilde yapılmadığı sözleşmeler, belirsiz süreli iş sözleşmesi olmaktadır. Bu sözleşme ile yapılacak işin niteliği, işçiye ödenecek ücret, çalışma saatleri, işçinin görevleri ve izin günleri gibi durumlar belirlenmiş olur. 

Belirsiz süreli sözleşmelerde, işin ne zaman biteceği veya işçinin ne zamana kadar çalışmaya devam edeceği kararlaştırılmaz. Sözleşmede de böyle bir ibare yer almaz. Her iki taraf da sözleşmenin ne zaman sona ereceğini bilmemektedir. İş akdi, işçi veya işveren tarafından sona erdirilmediği sürece iş ilişkisi de devam edecektir. 

Hukukumuzda asıl olan, iş sözleşmelerinin belirsiz süreli şekilde düzenlenmesidir. Diğer sözleşme türleri istisnadır. Yani bir hizmet sözleşmesinin niteliği konusunda netlik bulunmuyor ise o sözleşme belirsiz süreli sayılacaktır. Belirli süreli iş sözleşmeleri adlı yazımızı inceleyerek, bu konu hakkında bilgi alabilirsiniz. 

Belirsiz Süreli İş Sözleşmesi Şekil Şartları Nelerdir? 

Öncelikle belirtmek gerekir ki; belirsiz süreli iş sözleşmesi yazılı olarak yapılmak zorunda değildir. Sözlü şekilde de kurulabilir. Ancak sözleşmenin yazılı şekilde yapılması, tarafların sorumluluk ve haklarının tespiti ile ispat açısından kolaylık sağlamaktadır. 

Sözleşme yazılı şekilde yapılıyor ise hem işçi hem de işveren sözleşmeyi imzalamalıdır. Aksi takdirde sözleşme geçersiz sayılacaktır. Ayrıca sözleşmenin bir örneğinin işçiye de verilmesi gerekmektedir. Hizmet sözleşmesinin yazılı olmaması halinde, işçinin baştan beri belirsiz süreli olarak çalıştığı kabul edilecektir. 

Belirsiz Süreli Hizmet Sözleşmelerinin Avantajları 

Belirsiz süreli iş sözleşmesi ile işçi ve işverenin birbirlerine karşı sorumluluk ve hakları düzenlenir. Bu sayede iş ilişkisi şeffaf bir zemine sahip olmaktadır. Bu temel faydasına ek olarak; işçiler açısından belirsiz süreli sözleşmelerin avantajları şu şekildedir: 

  • İşçi, diğer şartlar da sağlanıyorsa iş güvencesi kapsamındadır. 
  • Bu nedenle işçi keyfi olarak işten çıkarılamaz.  
  • İşçiyi işten çıkarabilmek için geçerli bir fesih nedeni bulunmalıdır. Ayrıca fesih, usul şartlarına uygun şekilde gerçekleştirilmelidir. 
  • Geçersiz veya usule aykırı fesih halinde, işçi işe iade davası açabilir. 
  • İhbar tazminatı vardır. 

Görüldüğü gibi belirsiz süreli iş sözleşmesi ile işçi güvence altına alınmaktadır. Bu nedenle de asıl olan belirsiz süreli hizmet sözleşmeleridir. 

Belirli süreli iş sözleşmelerinde ise iş güvencesi bulunmamaktadır. İşten çıkarılan işçi, işe iade davası açamayacağı gibi; ihbar tazminatına da hak kazanamayacaktır. İş güvencesi ve işe iade kavramlarının detaylı konular olması sebebi ile bu yazımızda tekrar değinilmeyecektir. İşe iade davası adlı yazımızı okuyarak konu hakkında daha detaylı bilgi edinebilirsiniz. 

Belirsiz Süreli İş Sözleşmesinin İşveren Tarafından Feshi 

İş güvencesinden faydalanan işçilerin sözleşmeleri, haklı ya da geçerli bir sebep olmadığı takdirde keyfi şekilde feshedilemez. Ancak buradan anlaşılması gereken, işçinin hiçbir şart altında işten çıkartılamayacağı değildir. İşveren haklı veya geçerli bir neden olmaksızın da işçiyi işten çıkartabilir. Fakat böyle bir durumda, işçinin başta kıdem tazminatı olmak üzere; diğer işçilik alacaklarının ödenmesi gerekir. Ödeme yapılmadığı takdirde, işçi yargı yoluna başvurabilir. 

Bu noktada haklı ve geçerli fesih kavramlarını iyi bilmek gerekir. Bu iki fesih nedeni, sonuçları bakımından farklılıklara sahiptir. Örneğin feshin, İş Kanunu 25. Maddede sayılan haklı fesih nedenlerinden birine dayanması halinde; ihbar ve kıdem tazminatı ödenmeksizin işçinin işine son verilebilir. Ayrıca iş akdini sona erdirmek için bildirim sürelerini beklemeye de gerek yoktur. İş akdi derhal feshedilebilir. Böyle bir durumda işçinin işe iadesine de karar verilmez. 

Geçerli sebeple fesih ise haklı fesih nedenlerine kıyasla daha hafif olan, iş ilişkisini işveren açısından çekilmez hale getiren ve bu sebeple de bildirim sürelerine uygun şekilde sözleşmeyi feshetmeye imkan sunan bir haktır. Geçerli bir nedenle iş akdinin feshedilmesi halinde, işçinin tazminatları ödenmelidir. Ancak bu durumda işçi, işe iade davası açamaz. 

Belirsiz süreli iş sözleşmesi feshedilen işçi, eğer bu feshin haksız veya geçersiz olduğunu düşünüyorsa yargı yoluna başvurabilir. Bu doğrultuda işçi, bir iş avukatı ile işe iade davası veya işçi alacakları davası açabilir. Davada haklı bulunması halinde, ödenmeyen işçilik alacaklarına kavuşabilir veya işine iade edilebilir. İşten çıkartılan işçi, iş hukuku alanında tecrübe edinmiş bir işçi avukatı ile hareket etmelidir. 

Sözleşmenin İşçi Tarafından Feshi 

İşçi, sözleşmeyi tek taraflı bir irade beyanı (istifa) ile sona erdirebilir. Feshin haklı bir sebebe dayanması halinde, kıdem tazminatına hak kazanacaktır. Ücretlerin eksik veya düzensiz yatırılması, sağlık sebepleri, emeklilik, askerlik görevi veya kadın işçi için evlilik; haklı fesih nedenlerine örnektir. 

Eğer ortada böyle bir haklı fesih nedeni bulunmuyor ise işçi yine de istifa edebilir. Ancak böyle bir durumda kıdem tazminatına hak kazanamayacaktır. Ayrıca iş akdini sona erdirmek isteyen işçinin, bildirim sürelerine uyma zorunluluğu da bulunmaktadır. Bu sürelere uymadan işi bıraktığı takdirde, ihbar tazminatı ödemek zorunda kalabilir. 

Belirsiz süreli iş sözleşmesini feshetmek isteyen kişi, ilk olarak bir iş hukuku avukatı ile görüşmelidir. Bu sayede istifa etmesi halinde tazminata hak kazanıp kazanamayacağını da öğrenir. Usule uygun şekilde istifa edilmemesi halinde tazminatların yanması ve benzeri problemler söz konusu olabilir. 

Belirsiz Süreli İş Sözleşmesinde İhbar Tazminatı Olur Mu?

Belirsiz süreli iş sözleşmesi, bildirim sürelerine uyulmadan feshedilir ise ihbar tazminatı gündeme gelecektir. Bu sözleşme türünü, belirli süreli sözleşmeden ayıran temel farklılık da bu noktada bulunmaktadır. Yazımızın önceki kısımlarında da dile getirdiğimiz üzere; belirli süreli hizmet sözleşmelerinde bildirim süreleri ve ihbar tazminatı bulunmamaktadır. 

Belirsiz Süreli Hizmet Sözleşmesi Feshedilirse İşe İade Davası Açılabilir Mi? 

Sözleşmenin haklı veya geçerli bir neden olmaksızın feshedilmesi halinde, işe iade davası açılabilir. Önemli olan, sözleşmenin türü ve iş güvencesinin varlığıdır. Eğer işçi, belirsiz süreli sözleşme ile çalışıyor ve iş güvencesi kapsamunda bulunuyor ise işe iade davası açabilir. Yargılama sırasında feshin haklı ya da geçerli bir nedene dayanıp dayanmadığı tespit edilmektedir. Eğer böyle bir durum bulunmuyor ise işçinin eski işine iadesine karar verilecektir. 

İş Akdi Feshedilirken Savunma Alma Zorunluluğu 

Belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışan işçi, performans ya da davranışları sebebiyle işten çıkartılacak ise ilk olarak savunması alınmalıdır. Ayrıca performans kriterleri objektif bir ölçüye dayanmalı ve bu kriterler işçiye bildirilmelidir.  

Savunması alınmadan işten çıkarılan işçi, işe iade davası açabilir. Ancak şunu da hemen belirtelim ki; işe iade davası açmak için sözleşmenin belirsiz süreli olması tek başına yeterli değildir. İşçinin en az 6 aylık kıdeme sahip olması ve o iş yerinde en az 30 işçinin çalışıyor olması da gerekir. Bu sayılan özellikler, aslında iş güvencesi kapsamında olmanın da şartlarıdır. İş güvencesi detaylı bir konu olduğu için burada tekrar geniş olarak incelenmeyecektir. İş güvencesinden faydalanan işçinin, savunma alınmaksızın işten çıkartılamayacağı; eğer çıkartılır ise feshin geçersiz sayılacağı ve işçinin işine iade edileceğinin bilinmesi yeterlidir. 

Sözleşme Niteliğinin İş Avukatı Tarafından Değerlendirilmesinin Önemi 

Diğer iş sözleşmeleri ile belirsiz süreli iş sözleşmesi arasında bir takım farklılıklar bulunmaktadır. Yazının genelinde de değindiğimiz üzere; sözleşme türüne göre sahip olunan haklar da değişecektir. Şu da vardır ki; tarafların sözleşmeyi belirli veya belirsiz olarak nitelendirmesi hukuki açıdan bağlayıcılığa sahip değildir. Sözleşmenin niteliğini yargılama aşamasında mahkeme takdir edecektir. Yani sözleşmenin başlığında belirli süreli iş sözleşmesi yazmasının bir önemi bulunmamaktadır. 

Bu açıdan sözleşmenin değerlendirilmesi ilk olarak bir iş avukatı tarafından yapılmalı; konu hakkında detaylı bilgi aldıktan sonra dava yoluna gidilmelidir. Aksi takdirde hak kayıpları ile karşılaşmak oldukça olasıdır. Örnek vermek gerekir ise sözleşmenin belirli süreli olduğu düşünülerek açılmış bir bakiye süre ücreti alacağı davası, sözleşmenin objektif koşulları taşımaması sebebi ile kaybedilebilir. Böyle bir durumda, dava masraflarına ek olarak karşı vekalet ücreti ile de karşılaşılabilecektir. 

Sık Sorulan Sorular

Konu hakkında en sık sorulan sorular ve cevaplarını aşağıda bulabilirsiniz. 

Belirsiz süreli iş sözleşmesinde deneme süresi kaç aydır? 

Belirsiz ya da belirli süreli sözleşmelere deneme süresi eklenebilir. Bu süre en fazla 2 ay olabilir. Toplu iş sözleşmeler ile dört aya kadar uzatılabilir. 

Sözleşmede Ücret Belirtilmeli Midir? 

Yazılı bir iş sözleşmesinin bulunmadığı durumlarda; işçiye en geç 2 ay içerisinde ücret, ödeme zamanı ve çalışma koşullarını belirten bir belge verilmelidir. 

Belirsiz Süreli Hizmet Sözleşmesi Ne Zaman Sona Erer? 

Sözleşmenin ne zaman sona ereceği taraflarca bilinmemektedir. Bu nedenle sözleşmenin adı belirsiz sürelidir. Sözleşme, taraflardan biri feshedene kadar sürmeye devam eder. 

Haber Bültenimize e-Posta ile
Kayıt Olun

Geri
Bizi Arayın
WhatsApp
E-Posta