...

Anlaşmalı Boşanma| Hızlı ve Kolay Boşanmanın Yolu 

anlaşmalı boşanma davası

Evlilik birliğinin sona ermesi, çiftler için duygusal ve hukuki açıdan zorlu bir süreç olabilir. Ancak, karşılıklı anlayış ve uzlaşma ile bu süreç, anlaşmalı boşanma yoluyla daha kolay ve hızlı bir şekilde tamamlanabilir.  

Bu yöntem, eşlerin boşanma ve buna bağlı tüm konularda (velayet, nafaka, mal paylaşımı vb.) kendi aralarında anlaşarak mahkemeye başvurmasıdır. Bu yöntem, çekişmeli boşanmanın getirdiği uzun süren hukuki mücadeleler, yüksek maliyetler ve duygusal yıpratıcı etkilerden kaçınmak isteyen çiftler için ideal bir çözüm sunar. 

Anlaşmalı boşanma, eşlerin; velayet, nafaka, mal paylaşımı gibi tüm hususlarda karşılıklı anlaşmaya varması ve bu anlaşmayı bir boşanma protokolü ile belgelendirerek mahkemeye başvurmalarıdır. Eğer taraflar tüm konularda uzlaşmışsa, mahkeme süreci oldukça hızlı ve sorunsuz ilerler.

Çekişmeli boşanma davalarına göre çok daha hızlı sonuçlanır. Genellikle tek celsede sonuçlanır ve 2-3 ay içerisinde boşanılır. Davayı açmak için iki seçenek mevcuttur:

  • Bir eşin açtığı boşanma davasını diğer eşin kabul etmesi.
  • Eşlerin birlikte mahkemeye başvurarak boşanma davası açması.

Hukuki Dayanağı

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu‘nun 166. maddesinin 3. fıkrasıdır. Bu fıkraya göre;

“Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi hâlinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır ve anlaşmalı boşanmaya karar verilir.”

Dava Şartları

Anlaşmalı boşanma davası açabilmek için TMK’da belirtilen şartlar yerine getirilmelidir:

  1. Hakim Onayı: Hakimin anlaşma protokolünü onaylaması esastır. Hakim, boşanmanın mali sonuçlarını (mal paylaşımı, nafaka gibi) ve varsa çocukların durumuyla ilgili düzenlemeleri dikkatlice inceler. Protokoldeki düzenlemelerin adil ve uygun olduğuna kanaat getirirse boşanmaya karar verir.
  2. Tarafların İrade Beyanı: Eşlerin hakim huzurunda özgür iradeleriyle boşanmak istediklerini beyan etmeleri gerekir. Hakim, tarafların herhangi bir baskı veya zorlama altında olmadığından emin olmak ister.
  3. En Az Bir Yıllık Evlilik Süresi: Evliliğin en az 1 yıl sürmüş olması şarttır. Evlilik süresi, resmi nikah tarihinden itibaren hesaplanır. Nişanlılık, birlikte yaşama veya dini nikah gibi durumlar bu sürenin hesabında dikkate alınmaz. 

Avantajları 

Bu yöntem, çekişmeli boşanmaya kıyasla birçok avantaja sahiptir: 

  • Hızlı ve Kolay: Çekişmeli boşanmaya göre çok daha hızlı sonuçlanır. Taraflar arasında uzlaşma sağlandığı için, uzun süren duruşmalar ve hukuki mücadeleler yaşanmaz. 
  • Daha Az Stresli: Çiftler arasındaki çatışmayı en aza indirerek, daha az stresli bir süreç sunar. Taraflar, karşılıklı saygı ve anlayış çerçevesinde boşanma sürecini yönetebilirler. 
  • Ekonomik: Çekişmeli boşanmaya göre daha ekonomiktir. Uzun süren duruşmalar ve avukatlık ücretleri gibi masraflar minimize edilir. 

Dezavantajları 

Bu yöntemin bazı dezavantajları da bulunmaktadır: 

  • Tam Anlaşma Zorunluluğu: Eşlerin velayet, nafaka, mal paylaşımı gibi tüm konularda anlaşmaya varmaları gerekmektedir. Eğer herhangi bir konuda anlaşmazlık varsa, boşanmak mümkün olmaz ve süreç çekişmeli boşanmaya dönüşebilir. 
  • Hak Kaybı Riski: Anlaşmalı boşanma davasında avukat tutmak zorunlu olmasa da hukuki haklarınızın korunması ve gelecekte doğabilecek sorunların önlenmesi için bir avukattan yardım almanız önemlidir. Aksi takdirde, bazı haklarınızdan habersiz olarak feragat edebilirsiniz. 

Boşanma sürecinde, eşlerin mal paylaşımı konusunda da anlaşmaya varmaları ve bu anlaşmayı protokole eklemeleri beklenir. Mal paylaşımı, evlilik birliği içerisinde edinilen malların eşler arasında nasıl bölüşüleceğini belirleyen önemli bir husustur.

Mal paylaşımı kapsamında genellikle şunlar yer alır:

  • Evlilik içerisinde alınan ev, araba
  • Ev eşyaları, beyaz eşyalar
  • Düğün takıları, ziynet eşyaları
  • Yatırım amaçlı alınan altın, döviz gibi değerli varlıklar

Evlilik öncesi edinilen mallar ise eşlerin protokolde özel bir düzenleme yapmaları halinde dahil edilebilir.

Mal paylaşımı, yasal mal rejimi hükümlerine göre veya eşlerin kendi belirledikleri bir paylaşım oranına göre gerçekleştirilebilir. Eşler, malları yarı yarıya paylaşabilecekleri gibi; farklı bir paylaşım oranı üzerinde de anlaşabilirler. Hatta, bir eş diğer eşe belirli bir malı tamamen bırakmayı da kabul edebilir.

Protokolde mal paylaşımına ilişkin herhangi bir düzenlemeye yer verilmemişse, eşler boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren 10 yıl içinde mal paylaşımı davası açma hakkına sahiptir.

Anlaşmalı boşanma davalarında, çocukların velayeti konusu da eşlerin ortak kararıyla belirlenir ve protokole dahil edilir. Ancak, hakim her ne kadar tarafların iradelerine saygı duysa da son kararı verirken çocuğun üstün yararını gözetmek zorundadır.

Eşler; velayetin kimde olacağı, velayet altında olmayan ebeveynin çocukla kişisel ilişki kurma düzeni, çocuğun ikametgahı, eğitim ve sağlık giderleri gibi konularda anlaşmaya varmalıdır. Bu anlaşma, çocuğun sağlıklı gelişimi ve her iki ebeveynle de sağlıklı bir ilişki sürdürebilmesi açısından büyük önem taşır.

Hakim, tarafların velayet konusunda vardıkları anlaşmayı incelerken çocuğun yaşı, cinsiyeti, fiziksel ve ruhsal durumu, anne ve babanın ekonomik ve sosyal koşulları, çocuğun ebeveynlerle olan bağı gibi birçok faktörü değerlendirir. Eğer, tarafların anlaşmasının çocuğun üstün yararına uygun olmadığına kanaat getirirse, velayet düzenlemesinde değişiklik yapabilir veya velayeti farklı bir şekilde düzenleyebilir.

Benzer şekilde, nafaka talepleri konusunda da eşlerin anlaşması esastır. Ancak, iştirak nafakası çocuğun temel ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla ödendiği için, hakim bu konuda da çocuğun üstün yararını gözeterek takdir yetkisini kullanabilir ve tarafların anlaşmasından farklı bir nafaka miktarına hükmedebilir.

Nafaka konusu da eşlerin karşılıklı mutabakatıyla belirlenir ve protokole eklenir. Nafaka, boşanma sonrasında maddi durumu yetersiz olan eşin veya çocukların ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla ödenen bir destek ödemesidir.

Boşanmalarda genellikle iki tür nafaka gündeme gelir:

  1. Yoksulluk Nafakası: Boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek olan eşin, diğer eşten talep edebileceği bir nafaka türüdür. Taraflar, yoksulluk nafakasının miktarı, ödeme süresi ve diğer koşulları konusunda anlaşabilirler. Ancak, yoksulluk nafakasından açıkça feragat edilmişse veya protokolde bu konuda bir düzenleme yoksa, sonradan yoksulluk nafakası talep etmek mümkün değildir.
  2. İştirak Nafakası: Çocukların bakım, eğitim ve diğer temel ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla velayet hakkı kendisinde olmayan ebeveynden talep edilen bir nafaka türüdür. İştirak nafakası, çocuğun üstün yararını korumak amacıyla ödendiği için tarafların bu konudaki anlaşması olsa bile hakim, çocuğun ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak nafaka miktarını belirleme yetkisine sahiptir. Dolayısıyla, iştirak nafakasından feragat etmek veya sonradan nafaka miktarını değiştirmek için dava açmak mümkündür.

Protokolde nafaka konusuna ilişkin herhangi bir düzenleme yer almamışsa, taraflar boşanma sonrasında nafaka talebinde bulunma hakkını saklı tutarlar. Ancak, yoksulluk nafakası için bu durum geçerli değildir; protokolde açıkça feragat edilmemişse sonradan talep edilemez.

Boşanmak isteyen eşlerin, boşanmanın hukuki sonuçları ve çocuklarla ilgili tüm konularda karşılıklı olarak anlaştıkları hususları içeren yazılı sözleşmeye, anlaşmalı boşanma protokolü denir. Bu protokol, mahkemeye sunulduğunda hakimin onayı ile geçerlilik kazanır. Taraflar; nafaka, velayet, mal paylaşımı ve diğer konular üzerinde karşılıklı mutabakata vardıklarında bu protokolü hazırlarlar. 

Neden Önemlidir? 

Protokol, eşlerin boşanma sürecinde ve sonrasında doğabilecek anlaşmazlıkları önlemek ve sürecin hızlı ve sorunsuz bir şekilde tamamlanmasını sağlamak için hayati öneme sahiptir. Tarafların hak ve yükümlülüklerini net bir şekilde belirleyerek, gelecekte yaşanabilecek sorunların önüne geçer ve boşanma sürecinin daha az stresli ve daha ekonomik olmasını sağlar. 

Protokolde Neler Yer Almalıdır? 

Boşanma protokolünde; tarafların evlilik birliği süresince edinilen malların paylaşımı, çocukların velayeti, nafaka, tazminat ve diğer hususlar hakkında bilgiler bulunmalıdır. Protokolde tüm maddeler açık ve net bir şekilde belirtilmelidir, böylece mahkeme taraflar arasında herhangi bir anlaşmazlık görmeden karar verebilir. Bu belge, her iki tarafın da onayladığı ve imzaladığı bir anlaşma olmalıdır. Anlaşma protokolünde yer alması gereken hususlar:

  • Velayet: Çocukların velayetinin kimde olacağı, ziyaret hakları ve çocukla ilgili tüm düzenlemeler bu başlık altında yer alır. Taraflar, velayet konusunda uzlaşmaya vardıklarında, mahkeme süreci çok daha hızlı ilerler. 
  • Nafaka: Nafaka, boşanma sonrası taraflardan birinin maddi olarak desteklenmesini sağlayan bir ödemedir. Protokol kapsamında, taraflar nafaka miktarı ve ödeme şekli konusunda anlaşmaya varmalıdır. 
  • Mal Paylaşımı: Evlilik süresince edinilen malların paylaşımı, protokolde detaylı olarak yer almalıdır. Mal paylaşımı, evlilik birliği içinde edinilen taşınır ve taşınmaz malların hangi şekilde bölüşüleceğini belirler. Taraflar, protokolde mal paylaşımı hakkında mutabakata varırlarsa, uzun süren hukuki süreçlerden kaçınarak boşanma sürecini hızlandırabilirler. 
  • Tazminat: Anlaşarak boşanırken tazminat talep edilmesi mümkündür. Taraflardan biri, boşanma nedeniyle uğradığı maddi veya manevi zararlar için tazminat isteyebilir. Bu durum, protokolde açıkça belirtilmeli ve iki tarafın da kabul ettiği bir miktar üzerinden anlaşmaya varılmalıdır. 

Çocukların eğitim masrafları, sağlık sigortası gibi konular da anlaşmaya dahil edilebilir. Tüm bu detayların netleştirilmesi, taraflar arasındaki anlaşmazlıkların önüne geçer. 

Protokol Nasıl Hazırlanır? 

Anlaşma protokolü, her iki tarafın da mutabık kaldığı şartlar doğrultusunda hazırlanır. Taraflar; velayet, nafaka, mal paylaşımı gibi konularda anlaşmaya varır ve bu anlaşmalar yazılı hale getirilir. Noter huzurunda hazırlanabileceği gibi, avukatlar tarafından da düzenlenebilir. Hazırlanan protokol, boşanma dilekçesi ile birlikte mahkemeye sunulur ve hakim tarafından onaylanır. 

Anlaşmalı Boşanma Protokolü Örneği 

Örnek protokoller, tarafların nasıl bir içerik hazırlamaları gerektiği konusunda fikir vermesi açısından önemlidir. Ancak her boşanma davası kendine özgü olduğu için duruma göre farklı düzenlemeler yapılmalıdır. Bu noktada bir avukattan hukuki destek almak, protokolün eksiksiz ve hatasız hazırlanmasını sağlar. Yeterli hukuki bilgi olmadan hazırlanması halinde hak kayıpları ile karşılaşmak olasıdır. 

ÖNEMLİ NOT: Aşağıdaki protokol, yalnızca bilgilendirme amaçlı bir örnektir. Boşanma protokolünün, tarafların özel durumlarına ve ihtiyaçlarına göre bir avukat tarafından hazırlanması, hukuki geçerliliği ve tarafların haklarının korunması açısından büyük önem taşır. 

ANLAŞMALI BOŞANMA PROTOKOLÜ 

TARAFLAR: 

  1. Eşin Adı Soyadı: (T.C. Kimlik No, Adres) 
  1. Eşin Adı Soyadı: (T.C. Kimlik No, Adres) 

Yukarıda kimlikleri belirtilen taraflar, herhangi bir baskı veya zorlama altında kalmaksızın, kendi özgür iradeleriyle boşanma kararı almışlardır. Boşanmanın mali sonuçlarını ve varsa ortak çocukların durumunu düzenleyen bu protokolü …/…/…. tarihinde imzalayarak, … Aile Mahkemesi’ne sunmuşlardır. 

PROTOKOL MADDELERİ: 

1. Boşanma İsteği: Taraflar, karşılıklı anlaşarak ve aşağıda belirtilen hususlarda mutabık kalarak boşanmayı kabul etmişlerdir. 

2. Konut (Aile Konutu) Düzenlemesi: 

  • Boşanma öncesinde birlikte yaşadıkları … adresindeki konut, eşlerden … ‘in kullanımında kalacaktır. 
  • Konutta bulunan eşyalar, … ‘de kalacaktır. 
  • Diğer eş, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren en geç … gün içinde konutu tahliye edecektir. 

3. Çocukların Velayeti: 

  • Ortak çocuk/çocukların velayeti, eşlerden … ‘e verilecektir. 

4. Çocukla Kişisel İlişki Kurma Düzeni: 

  • Velayeti kendisinde olmayan eş, ortak çocuk/çocukları her … (gün/hafta/ay) … saatleri arasında görebilecektir. 
  • Dini ve milli bayramlarda görüşme düzeni … şeklinde olacaktır. 
  • Tatillerde görüşme düzeni … şeklinde olacaktır. 

5. Nafaka: 

  • … eşi, … eşine/çocuklarına aylık … TL nafaka ödeyecektir. 
  • Nafaka ödemesi, her ayın … günü … ‘in banka hesabına yatırılacaktır. 
  • Nafaka miktarı, her yıl TÜFE oranında artırılacaktır. 

6. Mal Paylaşımı: 

  • Evlilik birliği içerisinde edinilen … mallar, eşler arasında … oranında paylaşılacaktır. 
  • Evlilik öncesi edinilen mallar, … eşin mülkiyetinde kalacaktır. 
  • Taşınmazların paylaşımı … şekilde yapılacaktır. 
  • Araçların paylaşımı … şekilde yapılacaktır. 

7. Tazminat: 

  • Taraflar, birbirlerinden maddi ve manevi tazminat talep etmeyeceklerdir. 

8. Ziynet Eşyaları: 

  • … ‘e ait ziynet eşyaları, kendisine ait olacaktır. 
  • … ‘e ait ziynet eşyaları, kendisine ait olacaktır. 

9. Soyadı Kullanımı: 

  • … eşi, boşanma sonrası … soyadını kullanacaktır. 

10. Diğer Hususlar: 

Taraflar, yukarıda belirtilen hususlar dışında … konularında da anlaşmışlardır. 

SONUÇ: 

Taraflar, bu protokolde belirtilen tüm hususlarda karşılıklı anlaşmaya varmışlardır. Bu protokol, tarafların özgür iradeleriyle ve herhangi bir baskı altında kalmadan hazırlanmıştır. 

TARAFLARIN İMZALARI 

…… 

(Eşin Adı Soyadı) (Eşin Adı Soyadı) 

TARİH: …/…/…. 

YER: … 

Boşanmak isteyen eşler, boşanma dilekçesi ile taleplerini ve hazırladıkları protokolü mahkemeye sunmalıdır. Dilekçe, davanın açılması için gereklidir. Tarafların kimlik bilgileri, evlilik tarihi, boşanma nedeni ve protokole atıf gibi bilgileri içermelidir. 

Dilekçenin doğru ve eksiksiz bir şekilde hazırlanması, davanın hızlı ve sorunsuz ilerlemesi açısından büyük önem taşır. Dilekçede yer alan bilgiler, mahkemenin tarafların boşanma talebini değerlendirmesine ve protokolü onaylamasına olanak sağlar. 

Dilekçede Neler Yer Almalıdır? 

Boşanma dilekçesi mutlaka belirli unsurları içermelidir. Bu unsurların eksiksiz bir şekilde yer alması, dilekçenin geçerliliği açısından büyük önem taşır. Dilekçede yer alması gereken başlıca unsurlar şunlardır: 

  • Tarafların kimlik bilgileri (ad, soyad, adres, T.C. kimlik numarası vb.) 
  • Evliliğin ne zaman başladığı ve ne kadar süredir devam ettiği 
  • Tarafların boşanma isteği ve boşanma şartları üzerinde uzlaştıkları ifadesi 
  • Nafaka, velayet, mal paylaşımı ve diğer konularda tarafların vardıkları anlaşmanın kısa bir özeti 
  • Anlaşma protokolünün dilekçeye ek olarak sunulduğuna dair bir ifade. 

Bu maddeler, dilekçenin mahkeme tarafından kabul edilmesi ve boşanmanın gerçekleşmesi için zorunlu unsurlardır. 

Dilekçe Nasıl Hazırlanır? 

Anlaşmalı boşanma dilekçesi, taraflar ya da avukatları tarafından hazırlanan resmi bir belgedir. Dilekçe hazırlanırken, tarafların boşanma ve boşanma sonrası konular hakkında karşılıklı anlaşmaya vardıkları şartlar dikkate alınarak yazılmalıdır.  

Dilekçe noter onayı gerektirmemekle birlikte, dilekçede yer alan bilgilerin doğru ve eksiksiz olması, boşanma sürecinin sorunsuz ilerlemesi açısından kritik öneme sahiptir. Dilekçe, anlaşmalı boşanma protokolü ile birlikte mahkemeye sunulmalı ve dava sürecinin başlamasını sağlamalıdır. İlgili hukuki konularda hata yapmamak adına bir avukattan destek almak, dilekçenin hukuka uygun şekilde hazırlanmasını sağlar.

Anlaşmalı boşanma davası, tarafların boşanma ve buna bağlı tüm konularda (nafaka, velayet, mal paylaşımı vb.) anlaşarak, kısa sürede sonuçlanan bir dava türüdür. Çekişmeliye göre daha hızlı ve kolaydır, ancak belirli hukuki prosedürlerin takip edilmesi gerekir.  

Sürecin İlerleyişi 

  • Anlaşmaya Varılması: İlk adım, eşlerin boşanma ve buna bağlı tüm konularda (velayet, nafaka, mal paylaşımı vb.) karşılıklı olarak anlaşmaya varmalarıdır. Bu anlaşma, daha sonra yazılı hale getirilerek protokol olarak düzenlenir. 
  • Dilekçe ve Protokolün Hazırlanması: Taraflar anlaşmaya vardıktan sonra, anlaşmalı boşanma dilekçesi ve protokol hazırlanır. Dilekçede, tarafların kimlik bilgileri, evlilik tarihleri ve boşanma nedenleri belirtilir. Protokolde ise, nafaka, velayet, mal paylaşımı gibi konular detaylı bir şekilde düzenlenir. Bu belgeler eksiksiz ve doğru şekilde hazırlanmalıdır, böylece mahkeme süreci hızlı ilerleyebilir. 
  • Mahkemeye Başvuru: Hazırlanan dilekçe ve protokol, eşlerin ikamet ettikleri yerdeki Aile Mahkemesi’ne sunulur. 
  • Duruşma: Mahkeme tarafından belirlenen tarihte taraflar duruşmaya katılırlar. Duruşma sırasında hakim, tarafları dinleyerek; boşanma isteklerinin gerçek ve özgür iradelerine dayandığını teyit eder. Ayrıca, boşanma protokolünü inceler ve tarafların haklarını koruduğundan emin olur. Herhangi bir sorun yoksa, hakim tarafların boşanmasına kararı verir. 

Mahkeme kararının ardından, kararın kesinleşmesi için bekleme süresi vardır. Bu karar, taraflara yazılı olarak bildirilir. Taraflar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde karara itiraz edebilirler. İtiraz olmazsa veya itiraz reddedilirse, karar kesinleşir ve boşanma gerçekleşmiş olur.  

Karar aşaması, boşanma sürecinin resmen tamamlandığı noktadır. Hâkim, tarafların üzerinde anlaştığı nafaka, velayet, mal paylaşımı gibi konuları onaylar ve kararın kesinleşmesiyle birlikte taraflar boşanmış sayılır. 

Evet, Türk Medeni Kanunu’na göre avukatsız anlaşarak boşanmak mümkündür. Taraflar tüm konularda uzlaşma sağladıkları takdirde, bir avukat tutmadan da boşanma sürecini yürütebilirler. Bu durumda, taraflar dilekçe ve protokolü kendileri hazırlayıp mahkemeye sunabilirler. Ancak, tarafların sürecin hukuki ve teknik detaylarını doğru bir şekilde yönetmeleri gerekir. Aksi takdirde olası hak kayıpları ile karşılaşmak muhtemeldir. 

  • Hukuki Hata Riski: Avukatsız süreçte, taraflar dilekçe ve protokolde hukuki hatalar yapabilirler. Bu da sürecin uzamasına veya mahkemede hak kayıplarına neden olabilir. 
  • Anlaşmazlık Riskinin Artması: Taraflar arasında sonradan çıkabilecek anlaşmazlıklar avukat olmadan daha zor çözülebilir, çünkü avukatlar bu anlaşmazlıkları öngörüp önlem alabilir. 
  • Yetersiz Hukuki Bilgi: Hukuki süreçlerin karmaşıklığı nedeniyle, avukatsız boşanma davaları sırasında önemli ayrıntılar gözden kaçabilir ve bu da tarafların hak kaybına uğramasına sebep olabilir. 

Avukat Tutmanın Önemi 

Boşanırken avukat tutmak zorunlu değildir, ancak birçok avantaj sağlar: 

  • Hukuki Hakların Korunması: Avukat, tarafların haklarını korur ve hukuki süreç boyunca danışmanlık sağlar. 
  • Protokolün Doğru Hazırlanması: Boşanma protokolünün hukuki geçerliliğe sahip ve tarafların menfaatlerini koruyan bir şekilde hazırlanmasını sağlar. 
  • Duruşmada Temsil: Duruşmada tarafları temsil ederek haklarını savunur ve sürecin daha hızlı sonuçlanmasına yardımcı olur. 
  • Gelecekteki Sorunların Önlenmesi: Protokolde yer alan maddelerin açık ve net bir şekilde belirtilmesini sağlayarak, boşanma sonrasında doğabilecek anlaşmazlıkları önler. 

Avukat desteği almak, boşanma sürecinin sorunsuz ilerlemesini sağlamak ve tarafların haklarını korumak açısından büyük bir avantajdır. Bu nedenle, avukatsız boşanmayı düşünen çiftlerin, olası riskleri ve dezavantajları göz önünde bulundurarak karar vermeleri önemlidir. 

Evliliğin ne kadar sürmesi gerekir? 

Anlaşmalı olarak boşanabilmek için evliliğin en az bir yıl sürmüş olması gerekmektedir. Bir yıldan kısa süren evliliklerde mümkün değildir. 

Anlaşmalı boşanma davası ne kadar sürer? 

Genellikle tek celsede (2-3 ay içinde) sonuçlanır ve kararın kesinleşmesiyle birlikte boşanma gerçekleşir. 

Duruşmaya katılmak zorunlu mu? 

Evet, davada tarafların duruşmada bizzat hazır bulunmaları zorunludur. Hakim, tarafların boşanma ve protokoldeki maddeler konusunda rızalarını kontrol etmek için tarafları dinlemek zorundadır. 

Nafaka talep edilebilir mi? 

Evet, eşlerden biri nafaka talep edebilir. Nafaka miktarı ve ödeme şekli protokolde belirlenir ve mahkeme onayına sunulur. 

Boşanma sürecinde çocukların velayeti nasıl belirlenir? 

Çocukların velayeti, tarafların karşılıklı anlaşmasına bağlı olarak belirlenir. Hangi tarafın velayeti alacağı, diğer tarafın çocukla ne zaman ve nasıl görüşeceği protokolde açıkça belirtilir. 

Haber Bültenimize e-Posta ile
Kayıt Olun

Geri
Bizi Arayın
WhatsApp
E-Posta