Çekişmeli Boşanma Davası 2025 | Süreç, Haklar ve Masraflar

Boşanmak isteyen çiftler her zaman tüm konularda anlaşamayabilir. Nafaka, velayet, tazminat veya mal paylaşımı gibi konularda uzlaşma sağlanamadığında, süreç anlaşmalı değil çekişmeli boşanma davası olarak yürütülür.

Çekişmeli boşanma; süresi, masrafları ve hukuki süreçleri bakımından daha yorucu ve karmaşıktır. Bu nedenle tarafların neyle karşılaşacağını bilmesi, haklarını ve yükümlülüklerini önceden öğrenmesi büyük önem taşır.

Bu rehberde, çekişmeli boşanma sürecinin nasıl işlediğini; dava açılışından karar aşamasına, mal paylaşımından dava masraflarına kadar tüm kritik başlıkları, 2025 yılı itibarıyla geçerli güncel bilgilerle ele alıyoruz. Ayrıca en çok merak edilen sorulara da net ve pratik yanıtlar veriyoruz.

çekişmeli boşanma davası nedir?
1. taraflar arasında anlaşmazlık vardır
2. somut gerekçelere ve kanıtlara dayanır
3. ispat yükü ve delil sunumu esastır
4. ortalama 1,5-3 yıl sürer
5. evlilik süresi şartı aranmaz

Çekişmeli boşanma, eşlerin ya boşanma kararında ya da nafaka, velayet, mal paylaşımı, tazminat gibi sonuçlarda anlaşamaması durumunda açılan; iddiaların delillerle ispatlandığı ve nihai kararı hakimin verdiği bir dava türüdür. Taraflar uzlaşamaz; tüm talepler mahkeme tarafından değerlendirilip karara bağlanır.

📌 Hukuki Dayanak:
Türk Medeni Kanunu’nun 166. maddesi uyarınca, “Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmışsa,” eşlerden her biri çekişmeli boşanma davası açabilir. Hakim, tarafların kusur durumunu ve taleplerini delillerle birlikte değerlendirerek karar verir.

Çekişmeli boşanma, anlaşmalı boşanmadan hem süreç hem de usul bakımından farklıdır. Aşağıdaki tabloda bu farklar özetlenmiştir:

KriterAnlaşmalı BoşanmaÇekişmeli Boşanma
Taraflar uzlaşmış mı?Evet, her konuda mutabakat gerekirHayır, en az bir konuda uyuşmazlık vardır
Dava süresiGenellikle tek celseBirden çok duruşma, aylar hatta yıllar sürebilir
Hakim ne yapar?Sadece protokolü onaylarTüm talepleri değerlendirir ve hüküm kurar
Delil gerekliliğiGerekmezEvet, her iddia delille ispatlanmalıdır
MaliyetDaha düşükGenellikle daha yüksek (masraf, vekalet ücreti vs.)

📝 Not:

  • Evlilik süresi 1 yıl dolmamışsa, anlaşmalı boşanmanın şartları sağlanmadığı için mümkün değildir. Bu durumda doğrudan çekişmeli boşanma davası açılır.
  • Davayı açan taraf, boşanma gerekçesini ve karşı tarafın kusurunu delillerle ispatlamakla yükümlüdür.

Çekişmeli boşanma davaları, ortalama 1,5 ila 4 yıl arasında sürer. Bu süre; mahkemenin yoğunluğu, tarafların tutumu, delil ve tanık sayısı gibi etkenlere göre değişir.

  • İlk derece yargılaması genellikle 1-2 yıl içinde sonuçlanır.
  • Duruşmalar arasındaki süre çoğu mahkemede 2-4 ay arasında değişir.
  • Davalar genelde 6-7 celsede karara çıkar. Ancak dosya karmaşık ise süreç uzayabilir.
  • Taraflardan biri duruşmalara katılmazsa veya usule ilişkin itirazlar sunarsa celse sayısı 8-10’a çıkabilir

Karar sonrası taraflar, 2 hafta içinde Bölge Adliye Mahkemesi’ne (istinaf) başvurabilir. İstinaf ve temyiz yollarına başvurulursa, dava süresi 3-5 yıla kadar uzayabilir.

  • İstinaf süreci genellikle 6-12 ay,
  • Yargıtay (temyiz) süreci ise ek 1 yıl veya daha fazla sürebilir.

Dava Süresini Etkileyen Faktörler:

  • Mahkeme Yoğunluğu: Büyük şehirlerde duruşma araları 3-4 ay olabilir. Küçük şehirlerde bu süre genelde daha kısadır.
  • Tanık Sayısı ve Deliller: Fazla sayıda tanık ve delil olması, süreci ciddi ölçüde uzatır.
  • Bilirkişi İncelemesi: Velayet veya sağlık gibi konularda bilirkişi raporu gerekirse yargılama daha da uzar.
  • Tarafların Davranışı: Taraflardan biri mazeret bildirip duruşmaya katılmazsa ya da uzatma taktiği güderse, mahkeme süreci gecikir.
  • İtiraz Yolları: İstinaf ve temyiz süreci, dosyanın kesinleşmesini geciktirir.

💡 Özetle: Dava, minimum 1 ila 1,5 yılda; tüm itiraz yolları kullanılırsa 4-5 yıla kadar uzayabilir. Süreci kısaltmanın yolu, tarafların duruşmalara zamanında katılması, belgeleri eksiksiz sunması ve usul kurallarına uygun hareket etmesidir.

Çekişmeli boşanma davası açmayı düşünen taraflar için en kritik konulardan biri, sürecin finansal yüküdür. Bu tür davalarda ortaya çıkan maliyetler iki temel başlık altında toplanır: mahkeme masrafları ve avukatlık ücreti. Her bir kalem, davanın gidişatına ve kapsamına göre değişkenlik gösterebilir.

1. Mahkeme Harç ve Giderleri (2025 Yılı Tahmini)

Gider KalemiTutar (TL)Açıklama
Başvuru Harcı615,40Dava dosyasının işleme alınması için yatırılır
Peşin Harç615,40Yargılama sürecine başlanmadan önce alınır
Gider Avansı2.500,00 (ortalama)Tebligat, müzekkere, posta ve işlem masrafları için depo edilen tutar
Vekâlet Pulu138,00Avukat varsa, noter vekaletnamesiyle birlikte ödenir
Toplam Gider3.800 – 4.000İlk etapta yapılması gereken zorunlu ödemeler

📌 Ek Masraflar (Davanın Gidişatına Göre):

  • Bilirkişi Ücreti: ₺3.000 – ₺6.000
  • Tanık Dinleme Masrafı
  • Tebligat ücretleri: ₺200 – ₺500. Dava içeriğine göre değişir

📝 Not: Harç ve gider avansları, davayı açan taraf tarafından peşin yatırılır; dava sonucuna göre bu kalemlerin kim tarafından karşılanacağına mahkeme karar verir.

2. Avukatlık Ücretleri

Çekişmeli boşanmada avukat tutmak zorunlu değildir. Ancak, dava sürecinin karmaşıklığı ve usul hatalarının geri dönüşü olmaması nedeniyle avukatla temsil daha sağlıklıdır.

Avukatlık ücretleri, TBB’nin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre belirlenir. Buna göre, 2025 yılı itibarıyla çekişmeli boşanma davaları için alt sınır 30.000 TL + KDV olarak belirlenmiştir.

Bu tutarın altında bir ücret kararlaştırılması yasal olarak mümkün değildir. Ücretler, avukatın deneyimi, dosyanın kapsamı ve yürütüleceği ile göre değişebilir.

Aşağıda, bazı baroların çekişmeli boşanma davası avukatlık ücreti için yayımladığı tavsiye niteliğindeki 2025 tarifelerine yer verilmiştir.

Baro / Tarife2025 Tavsiye Avukatlık Ücreti (TL + KDV)
Türkiye Barolar Birliği (TBB)30.000TL (asgari)
Ankara Barosu127.250 TL (tavsiye)
İstanbul Barosu110.000 TL (tavsiye)
İzmir Barosu116.364 TL (tavsiye)
Genel Boşanma Sebebi Tmk 166/1:
Genel boşanma nedeni, evlilik birliğinin ortak y aşamı sürdüremeyecek düzeyde sarsılmasıdır. Bu durumda her eş boşanma davası açabilir:
2. Özel Boşanma Sebepleri TMK M. 161-165
Zina (Aldatma)
Hayata kast, kötü veya onur kırıcı davranış
Suç işleme veya haysiyetsiz hayat sürme
Terk

Çekişmeli boşanma davasının yasal dayanağı, Türk Medeni Kanunu’nun 161 ila 166. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Bu maddeler, boşanmaya sebep olan olayları iki ana başlık altında sınıflandırır: özel boşanma sebepleri ve genel boşanma sebebi.

Her boşanma sebebinin ispat şekli ve dava süreci farklıdır. Davaya hangi maddeyle başlanacağı, yalnızca hukuki dayanak açısından değil, delil yükü, kusur tartışmaları ve dava sonucu bakımından da büyük önem taşır.

1.Genel Boşanma Sebebi (TMK m.166):

Genel boşanma nedeni, evlilik birliğinin temelden sarsılmasıdır. Bu madde, halk arasında “şiddetli geçimsizlik” olarak bilinir.

📌 TMK m.166/1:
 “Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmışsa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir.”

Tarafların sürekli tartışması, iletişim kopukluğu, hakaret, kıskançlık krizleri, sadakatsizlik şüphesi, evlilik sorumluluklarının ihlali gibi çok sayıda olay bu kapsama girer. Kanunda tek tek sayılmamış; yoruma ve yargılamaya açık bir alandır.

İspat yükü:
Genel boşanma sebebine dayanan davalarda, her iki tarafın da kusur durumu değerlendirilir. Boşanmaya sebep olan olayların gerçekten evliliği çekilmez hale getirip getirmediği, delillerle ispat edilmelidir.

2. Özel Boşanma Sebepleri (TMK m.161–165)

Özel boşanma nedenleri, kanunda sınırlı olarak sayılmıştır. Bu sebeplerden biri varsa ve ispat edilebiliyorsa, boşanma kararı verilebilir. Bu durumda karşı tarafın kusurlu olup olmadığına ayrıca bakılmaz.

Aşağıdaki sebepler özel boşanma gerekçeleri olarak kabul edilir:

📌 MaddeBoşanma Sebebi
TMK m.161Zina (Aldatma)
TMK m.162Hayata kast, kötü veya onur kırıcı davranış
TMK m.163Suç işleme veya haysiyetsiz hayat sürme
TMK m.164Terk
TMK m.165Akıl hastalığı

Bu sebeplerin her biri farklı süre, şekil ve ispat kurallarına tabidir. Örneğin zina nedeniyle açılan dava, olayı öğrenme tarihinden itibaren 6 ay içinde açılmalıdır; aksi halde zamanaşımına uğrar.

İspat yükü:
Bu tür davalarda davacı taraf, yalnızca özel sebebin gerçekleştiğini ve hukuken tanımlandığını ispatlamakla yükümlüdür. Karşı tarafın kusuru ayrıca ispat edilmek zorunda değildir. Bu yönüyle genel sebepten farklıdır.

Uygulamada Ne Önemli?

  • Mahkemeye başvururken dayanak maddenin doğru belirlenmesi, davanın lehine sonuçlanmasında kritik rol oynar.
  • Özel sebep varsa ve ispatı mümkündeyse, bu gerekçeyle dava açmak daha avantajlı olabilir.
  • Ancak her durumda, somut deliller, tanık beyanları, belgeler, raporlar gibi destekleyici unsurlar gereklidir.

Sonuç:

Dava açmadan önce, boşanma sebebinin doğru tespiti yapılmalı ve hukuki strateji buna göre belirlenmelidir. TMK m.161–166 arasındaki düzenlemeler, davanın türünü, süresini ve sonucunu doğrudan etkiler. Hangi maddeye dayanılacağı konusunda bir avukattan hukuki destek alınması, hem sürecin hızlanmasını hem de hak kaybının önlenmesini sağlar.

Çekişmeli boşanma davası, boşanma sebeplerini ve talepleri içeren dilekçenin yetkili aile mahkemesine sunulması ve yasal harçların ödenmesiyle açılır. Anlaşmalı boşanmanın aksine; uzun süren, delil ve tanıkla desteklenmesi gereken daha kapsamlı bir süreç içerir.

Dava şu şekilde açılır:

1. Dava Dilekçesi Hazırlanır

Çekişmeli boşanma süreci, boşanma dilekçesinin hazırlanmasıyla başlar. Bu dilekçede mutlaka şu bilgiler yer almalıdır:

  • Tarafların kimlik ve iletişim bilgileri
  • Evlilik tarihi ve yerleşim adresleri
  • Boşanma sebebi (örneğin: TMK m.166/1 – Evlilik birliğinin temelinden sarsılması)
  • Evlilikte yaşanan sorunlar (şiddet, sadakatsizlik, iletişim kopukluğu, ekonomik geçimsizlik vs.)
  • Talep edilen haklar (velayet, nafaka, tazminat, mal paylaşımı)
  • Delil listesi (tanık isimleri, mesajlar, fotoğraflar, doktor raporu vb.)

Dilekçenin sonunda, açık ve net talepler sıralanır ve davacı (veya vekili) tarafından tarih ve imza ile tamamlanır.

2. Yetkili ve Görevli Mahkemeye Başvuru Yapılır

Dilekçeyle birlikte adliyedeki tevzi bürosuna başvuru yapılır.

  • Görevli mahkeme: Aile Mahkemesi.
  • Aile mahkemesi yoksa: Asliye Hukuk Mahkemesi, aile mahkemesi sıfatıyla görev yapar.
  • Yetkili mahkeme: Eşlerin son altı ay birlikte oturdukları yer mahkemesi ya da davacının yerleşim yeri mahkemesidir.

3. Harç ve Masraflar Yatırılır

Dava başvurusu, yalnızca dilekçe vermekle tamamlanmaz. Gerekli yargı harçları ve gider avansı ödenmelidir. 2025 çekişmeli boşanma davası harç ve masrafları:

Masraf KalemiTutar (₺)
Başvurma Harcı615,40
Peşin Harç615,40
Gider Avansı (ortalama)2.500,00
Vekâlet Pulu (avukatla açılırsa)138,00
Toplam3.868,80

💡 Not: Dava ilerledikçe, bilirkişi ücreti (₺3.000–6.000), tanık dinleme bedeli gibi ek masraflar doğabilir. Dava süresi uzadıkça toplam masraf artabilir.

4. Dava Kaydı Yapılır ve Tebligat Gönderilir

Harçlar yatırıldıktan sonra sistemde bir esas numarası oluşturulur ve dava resmen açılmış olur. Mahkeme:

  • Dava dilekçesini karşı tarafa resmi tebligat ile bildirir
  • Davalı, tebligattan sonra 2 hafta içinde cevap dilekçesi sunabilir
  • Cevap dilekçesinde karşı talepler ve deliller belirtilir (örneğin: karşı boşanma talebi, tanıklar, ek belgeler)

5. Dilekçeler Teatisi (Yazılı Aşama)

Bu aşamada taraflar sırayla şu dilekçeleri sunar:

  1. Cevap dilekçesi (davalı tarafın savunması)
  2. Cevaba cevap dilekçesi (davacının yanıtı)
  3. İkinci cevap dilekçesi (davalının son beyanı)

Bu yazılı aşama tamamlandıktan sonra, mahkeme ön inceleme duruşması için gün belirler. Bundan sonraki sürece ilişkin detaylar, bir sonraki bölümde “Dava Aşamaları” başlığı altında anlatılacaktır.

📝 Not: Çekişmeli boşanma davalarında avukatla temsil zorunlu değildir; ancak hukuki bilgi gerektiren karmaşık süreçler içerdiğinden, bir boşanma avukatından destek alınması hak kayıplarını önleyebilir.

Çekişmeli Boşanma Dava Aşamaları
1. Dava açılışı ve tensip tutanağı
2. Tebligat ve cevap dilekçesi
3. Ön inceleme duruşması
4. Tahkiktat (delillerin toplanması) aşaması
5. Sözlü yargılama ve hüküm

Çekişmeli boşanma davası, hukuki yönden detaylı ve aşamalı bir yargılama sürecine sahiptir. Her bir adım, boşanma talebinin gerekçeleriyle birlikte değerlendirilmesini ve tarafların iddialarının mahkemece incelenmesini içerir. Süreç şu şekilde ilerler:

1. Dava Açılışı ve Tensip Tutanağı

Dava, dilekçenin yetkili Aile Mahkemesi’ne verilmesi ve harçların ödenmesiyle başlar. Dava kaydedildikten sonra mahkeme, ilk işlemleri içeren tensip tutanağını düzenler. Bu belge:

  • Ön inceleme duruşma tarihini
  • Taraflara yapılacak tebligatları
  • Delil sunma sürelerini
  • Geçici önlemlere dair kararları (örneğin tedbir nafakası, geçici velayet)

içerir. Tensip tutanağı taraflara tebliğ edilir ve süreç resmen başlar.

2. Tebligat ve Cevap Dilekçesi

Dava dilekçesi davalı tarafa tebliğ edilir. Davalının 2 hafta içinde cevap dilekçesi sunma hakkı vardır. Bu dilekçede boşanma taleplerine karşı savunmalar ve gerekirse karşı dava (boşanma, tazminat vb.) yer alır.

3. Ön İnceleme Duruşması

Taraflar, mahkemece belirlenen tarihte ön inceleme duruşmasına çağrılır. Bu ilk duruşmada hâkim:

  • Tarafların anlaşma olasılığını araştırır
  • Dava şartlarını ve usul eksikliklerini denetler
  • Uyuşmazlık konularını netleştirir
  • Taraflara son kez delil sunma süresi verebilir

Eğer taraflar sulh olmazsa, mahkeme tahkikat aşamasına geçilmesine karar verir.

4. Tahkikat (Delillerin Toplanması) Aşaması

Bu aşamada, tarafların boşanma gerekçelerini destekleyen deliller toplanır ve incelenir. Süreç şunları içerir:

  • Tanıkların dinlenmesi
  • Mesajlar, fotoğraflar, raporlar, kurum yazışmaları gibi yazılı delillerin dosyaya alınması
  • Bilirkişi incelemesi (örneğin çocuk için pedagog, sağlık sorunu için uzman raporu)

Bu aşama, çekişmeli boşanma davasının en yoğun ve kritik kısmıdır. Tanık sayısı ve delillerin durumu nedeniyle en az 4-5 duruşma sürer.

5. Sözlü Yargılama ve Hüküm

Delillerin toplanmasının ardından hâkim, son aşamada sözlü yargılama duruşmasını yapar. Taraflara son sözleri sorulur. Hâkim kararını şu konularla birlikte açıklar:

  • Boşanma kararı (veya reddi)
  • Velayet
  • Nafaka (tedbir, iştirak, yoksulluk)
  • Tazminat
  • Mal paylaşımıyla ilgili hükümler

Karar genellikle duruşmada açıklanır, ardından gerekçeli karar yazılır ve taraflara tebliğ edilir.

6. Karar Sonrası: İstinaf ve Temyiz

Karardan memnun olmayan taraflar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde:

  • İlk olarak istinaf (Bölge Adliye Mahkemesi) başvurusunda bulunabilir.
  • İstinaf kararından sonra, gerekirse temyiz yoluna (Yargıtay) da gidebilir.

Her aşamada 2 haftalık süre içinde başvuru yapılmalıdır. İstinaf ve temyiz, kararın kesinleşmesini geciktirebilir.

🔔 Kararın kesinleşmesiyle birlikte boşanma hükmü nüfus kütüğüne işlenir ve tarafların evlilik bağı yasal olarak sona ermiş olur.

Ek Bilgi: Geçici Önlemler

Çekişmeli boşanma davası devam ederken hâkim, mağduriyet yaşanmaması için şu geçici tedbir kararlarını alabilir:

  • Geçici velayet
  • Tedbir nafakası
  • Eşlerin konuttan uzaklaştırılması
  • 6284 sayılı yasa kapsamında koruma kararları

Bu kararlar, dava süresince geçerli olur ve mahkeme kararıyla nihai hale getirilir.

Çekişmeli boşanma davasında kadınların sahip olabileceği haklar, Türk Medeni Kanunu ve 6284 Sayılı Kanun gibi düzenlemelerle korunur. Bu haklar hem dava sürecinde hem de boşanma sonrası kadınların ekonomik ve kişisel güvenliğini teminat altına almayı amaçlar.

1. Nafaka Talebi
Kadın, dava süresince veya boşanma sonrası üç farklı nafaka türünden yararlanabilir:

  • Tedbir nafakası: Dava süresince geçici geçim desteğidir.
  • Yoksulluk nafakası: Boşanma nedeniyle yoksulluğa düşen eşe, diğer eşten alınır.
  • İştirak nafakası: Velayet annedeyse, çocuğun bakım giderleri için ödenir.

2. Maddi ve Manevi Tazminat
Kadın daha az kusurluysa:

  • Maddi tazminat: Evlilik nedeniyle ekonomik kayba uğramışsa talep edebilir.
  • Manevi tazminat: Aldatma, şiddet gibi kişilik haklarına saldırı varsa istenebilir.

3. Velayet ve Kişisel Görüşme Hakkı
Çocukların velayetini talep edebilir.

  • Geçici velayet dava süresince, kesin velayet karar sonrası belirlenir.
  • Velayet verilmemişse, düzenli görüşme hakkı (kişisel ilişki) tanınır.

4. Ziynet ve Şahsi Eşyalar
Düğün takıları kadının kişisel malı sayılır. Kadın, ziynet alacağı davasıyla bunları geri isteyebilir. Kişisel eşyaları da iade edilmelidir.

5. Ortak Konutun Tahsisi ve Aile Konutu Şerhi
Kadın, mahkemeden evi geçici olarak kendisine tahsis etmesini isteyebilir. Ayrıca “aile konutu” şerhi koydurarak, eşin evi devretmesini engelleyebilir.

6. Adli Yardım Hakkı
Geliri olmayan kadın, baro aracılığıyla ücretsiz avukat desteği (adli yardım) talep edebilir.

7. Koruma Kararı (6284 Sayılı Kanun)
Şiddet, tehdit veya baskı varsa mahkemeden şu tedbirler istenebilir:

  • Eşe yaklaşma yasağı
  • İletişim yasağı
  • Gerekirse geçici koruma

8. Kararlara İtiraz Hakkı
Boşanma davası sonucuna karşı, kadın istinaf veya temyiz yoluna başvurarak kararı üst mahkemeye taşıyabilir.

Çekişmeli boşanmada mal paylaşımı, boşanma hükmünün kesinleşmesinden sonra ayrı bir mal rejimi tasfiyesi davası ile gerçekleştirilir. Paylaşım yalnızca evlilik birliği içinde edinilmiş malları kapsar; kişisel mallar bu kapsamın dışında tutulur.

01.01.2002 sonrası evlenen ve özel bir sözleşme yapmayan eşler için geçerli yasal sistem, edinilmiş mallara katılma rejimidir. Bu rejime göre:

  • Kişisel mallar: Evlilikten önce sahip olunan varlıklar, miras veya bağışla elde edilenler. Bu mallar paylaşılmaz.
  • Edinilmiş mallar: Evlilik süresince maaşla, birikimle veya yatırımla kazanılan değerler. Örnek: konut, araç, banka birikimi, emeklilik tazminatı.

Mahkeme, bu davada mal rejimi türünü belirler, kişisel ve edinilmiş malları ayırır, varsa değer artış payını hesaba katar ve katılma alacağını hesaplayarak paylaşım yapar.

Mal kaçırma riski varsa, dava devam ederken ihtiyati tedbir istenebilir. Bu sayede malların el değiştirmesi geçici olarak engellenebilir.

Mal Paylaşımı Nasıl Yapılır?

Mal paylaşımında dikkat edilen temel adımlar şunlardır:

  1. Kişisel ve edinilmiş mallar ayrılır:
    Evlilikten önce sahip olunan mallar, miras, bağış gibi karşılıksız kazanımlar kişisel maldır ve paylaşıma girmez. Evlilik sırasında maaşla, birikimle, yatırım yoluyla edinilen mallar ise edinilmiş mal sayılır.
  2. Edinilmiş mallar hesaplanır:
    Ortak konut, araç, maaş birikimi, banka hesapları, emeklilik tazminatları gibi değerler listeye alınır.
  3. Mal kaçırma tespiti yapılabilir:
    Eşlerden biri boşanma sürecinde mal devri yaparak paylaşımı engellemeye çalışmışsa, bu mallar da tasfiyeye dahil edilir.
  4. Katılma alacağı belirlenir:
    Edinilmiş mallardan elde edilen artık değerin yarısı, diğer eşin katılma alacağı olarak hesaplanır. Taraflar alacaklıysa takas edilir; kalan fark varsa mahkeme ödeme kararı verir.

Mal paylaşımı yalnızca edinilmiş mallar üzerinden yapılır. Kişisel mallar hiçbir koşulda karşı eşle paylaşılmaz.

🔗 Daha detaylı bilgi için Boşanmada Mal Paylaşımı Davası rehberimize göz atabilirsiniz.

Mal Rejimi Sözleşmesi Olan Eşlerde Durum

Eğer eşler evlilik öncesi veya sırasında mal ayrılığı, paylaşmalı mal ayrılığı ya da mal ortaklığı gibi başka bir rejim seçtiyse, paylaşım buna göre yapılır. Mahkeme, bu durumda taraflar arasında geçerli olan sözleşmeyi esas alır.

Mal Paylaşımı Davası Boşanma ile Birlikte Açılabilir mi?

Taraflar, çekişmeli boşanma sürecinde aynı dilekçeyle hem boşanma hem de mal paylaşımı talebinde bulunabilir. Ancak mal paylaşımı taleplerinde karar verilebilmesi için boşanma hükmünün kesinleşmesi gerekir.

Hukuken mal rejimi, boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiş sayılır; fakat mahkeme, mal rejimi tasfiyesi taleplerini boşanma gerçekleşmeden karara bağlayamaz.

📌 Bu uygulama, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 14.03.2005 tarihli 2005/1920 E. – 2005/3866 K. sayılı kararında da açık şekilde belirtilmiştir:

“Boşanma davası halen sonuçlanmamıştır. Mahkemece değer artış payına yönelik dava tefrik edilip, boşanma davasının sonucu beklenip, deliller değerlendirilip karar verilmesi gerekirken, dava şartı oluşmadan hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.”

Bu nedenle, boşanma davası ile birlikte açılan mal paylaşımı davası çoğu zaman ayrılarak farklı bir esas numarasıyla yürütülür ve boşanma kararı “bekletici mesele” yapılır. Yani iki dava eşzamanlı yürüyebilir ama mal paylaşımı hakkında hüküm verilmesi, boşanmanın kesinleşmesi sonrasına bırakılır.

Çekişmeli boşanmada çocukların velayetine ve diğer ebeveynle nasıl bir ilişki kurulacağına mahkeme karar verir. Bu noktada velayet, geçici velayet ve kişisel ilişki (görüş hakkı) gibi temel kavramlar devreye girer.

Türk Medeni Kanunu’na göre tüm velayet kararlarında asıl ölçüt, çocuğun üstün yararıdır — yani fiziksel, zihinsel ve duygusal gelişimini en iyi şekilde sürdürebileceği taraf dikkate alınır.

1. Geçici Velayet (Tedbiren Velayet)

Boşanma davası sürerken, çocuğun zarar görmemesi için dava sonuçlanıncaya kadar geçerli olan geçici bir velayet kararı verilir.

  • Dava açıldığında, geçici velayet talebi dilekçede belirtilmelidir.
  • Hakim, ön inceleme aşamasında veya tensip zaptıyla birlikte, çocuğun geçici olarak kimin yanında kalacağına karar verir.
  • Genellikle küçük yaştaki çocuklar için geçici velayet anneye verilir. Ancak annenin bağımlılığı, ihmali veya şiddet öyküsü varsa babaya da verilebilir.
  • Geçici velayet verilen taraf, çocuğun barınma, eğitim ve temel ihtiyaçlarından sorumlu olur.
  • Geçici karar, kesin hüküm verilene kadar geçerlidir.

2. Kesin Velayet (Nihai Velayet Kararı)

Boşanma kararı verilirken çocuğun velayeti hangi ebeveynde kalacaksa kalıcı olarak belirlenir.

  • Hakim, çocuğun yaşam koşulları, ebeveynlerin ekonomik ve sosyal durumu, bakım yeterliliği gibi unsurları değerlendirir.
  • Tarafların sunduğu delillere ek olarak sosyal inceleme raporu, psikolog veya pedagog görüşü gibi uzman raporları da dikkate alınır.
  • Eğer çocuk idrak yaşındaysa (genellikle 8 yaş ve üzeri), mahkeme çocuğun görüşünü dinler.
  • Velayet hakkı, çocuğun sağlık, eğitim ve yerleşim kararlarını alma yetkisini içerir.
  • Hakim, kardeşleri birbirinden ayırmamak için çoğunlukla aynı ebeveyne velayet verir.

3. Kişisel İlişki Kurulması (Görüş Hakkı)

Velayet kendisine verilmeyen ebeveynin, çocukla düzenli görüşme hakkıdır.

  • Görüş hakkı, sadece ebeveynin değil, aynı zamanda çocuğun da bir hakkıdır.
  • Mahkeme, çocuğun yaşına ve okul durumuna göre hafta sonları, yaz tatilleri, bayramlar gibi dönemleri içeren bir görüş takvimi belirler.
  • Gerekiyorsa teslim yerleri (örn. karakol önü, pedagog eşliğinde) net şekilde tanımlanır.
  • Karşı taraf çocuğu göstermediğinde icra yoluyla çocuk teslimi mümkündür.
  • Çok küçük çocuklarda görüş hakkı genellikle kısa süreli ve anne gözetiminde olabilir.

🔍 Velayetle İlgili Önemli Notlar

  • Ortak velayet, çekişmeli davalarda nadiren uygulanır ve ancak çocuğun yararı açıkça bu yöndeyse düşünülebilir.
  • Velayet kararı, kamu düzenine ilişkindir. Hakim, tarafların anlaşmasına bağlı olmaksızın çocuğun yararına en uygun kararı resen verebilir.
  • Boşanma sonrası velayet sahibinin çocuğa iyi bakmadığı tespit edilirse, velayet değişikliği davası açılabilir.
  • Mahkeme, çocuğun tercihini göz önünde bulundurur ama tek başına belirleyici kabul etmez.

Çekişmeli boşanmada nafaka, hem eşlerin hem de çocukların maddi güvenliği açısından kritik bir konudur. Türk Medeni Kanunu, bu süreçte tarafların ekonomik durumuna göre üç tür nafaka öngörür:

  • Tedbir nafakası (dava süresince),
  • Yoksulluk nafakası (boşanma sonrası),
  • İştirak nafakası (çocuklar için).

Hangi nafakanın ne zaman ve kim tarafından talep edilebileceği, tarafların mali durumu, kusur durumu ve çocukların ihtiyaçları dikkate alınarak belirlenir.

1. Tedbir Nafakası: Dava Süresince Geçici Destek

Tedbir nafakası, boşanma davası devam ederken mağduriyet yaşanmasını önlemek için öngörülür. Hâkim, tarafların gelir durumuna ve ihtiyaçlarına göre bir eşin diğerine — ve varsa müşterek çocuğa — geçici olarak aylık ödeme yapmasına karar verebilir.

  • Bu nafaka, boşanma davası kesinleşene kadar geçerlidir. Mahkeme bu kararı tarafların talebi olmadan da verebilir.
  • Uygulamada, sosyal ve ekonomik durum raporları (SED) genellikle kararın dayanağını oluşturur.
  • Ancak acil durumlarda hâkim rapor beklemeksizin tedbir nafakası belirleyebilir.

2. Yoksulluk Nafakası: Boşanma Sonrası Destek

Boşanma kararı verildiğinde, evliliğin sona ermesiyle maddi açıdan yoksulluğa düşecek olan eş (çoğu zaman kadın) daha az kusurlu ya da kusursuz olması koşuluyla yoksulluk nafakası talep edebilir. Bu ödeme, boşanma nedeniyle ortaya çıkan hayat standardı kaybını dengelemeyi amaçlar ve çoğu durumda süresiz bağlanır.

📌 Önemli Not: Yoksulluk nafakası, boşanma davası sırasında talep edilmeli; aksi halde sonradan ayrıca dava açılması gerekebilir. Mahkeme, nafaka miktarını belirlerken tarafların gelir düzeyini, yaşam koşullarını ve varsa çocuklu bir kadının geçim yükünü dikkate alır.

3. İştirak Nafakası: Çocuk İçin Katkı Payı

Velayet, genellikle annede kaldığı için, diğer ebeveynin çocuğun giderlerine katılması gerekir. İşte bu katkı iştirak nafakası olarak adlandırılır.

Mahkeme, çocuğun yaşı, eğitimi, sağlık durumu ve ihtiyaçlarına göre bu nafakanın miktarını belirler. Ödemeler genellikle çocuğun 18 yaşına kadar sürer. Eğitim devam ediyorsa nafaka süresi uzayabilir.

Nafaka Miktarı Nasıl Belirlenir?

Her nafaka türünde miktar belirlenirken dikkat edilen temel kıstaslar:

  • Tarafların gelir ve gider durumları
  • Çocuğun ya da nafaka talep edenin ihtiyaçları
  • Hayat standartları
  • Mahkemenin takdir yetkisi

Gelir belgesi, kira giderleri, çocuk masrafları gibi belgeler, hâkimin kararında belirleyici olur.

Karara İtiraz Mümkün mü?

Evet. Nafaka kararı verildikten sonra taraflar, istinaf yoluyla itiraz edebilir. Ayrıca ekonomik koşullarda ciddi değişiklik yaşanırsa (örneğin iş kaybı, ağır hastalık, gelirde düşüş), nafaka artırımı ya da azaltımı için mahkemeye başvurulabilir.

💡 Unutmayın:
Nafaka, boşanmanın ekonomik yükünü paylaşmak ve özellikle daha zayıf durumda kalan eş ile çocukları korumak için hukuk sisteminin sağladığı bir güvencedir. Talep hakkı ve ödeme yükümlülüğü, her davanın özel koşullarına göre değerlendirilir.

Çekişmeli boşanma davasında ziynet eşyalarının ve düğün takılarının kime ait olduğu, en sık ihtilaf çıkan konulardan biridir. Düğünde takılan altınlar, bilezikler, kolyeler, para ve benzeri kıymetli eşyaların paylaşımı hem örfi uygulamalar hem de Yargıtay kararları çerçevesinde değerlendirilir.

Bu tür eşyalar “kişisel mal” mı sayılacak, yoksa “edinilmiş mal” mı? Hangi eşe takıldıysa ona mı ait olacak? Soruların cevabı artık tek boyutlu değildir. Güncel içtihatlar bu konuda daha esnek ve çok yönlü değerlendirme yapılmasını zorunlu kılmaktadır.

Güncel Yargıtay Yaklaşımı

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2023/5704 E., 2024/2402 K. sayılı kararıyla birlikte, ziynet eşyalarının paylaşımına ilişkin yerleşik içtihat değişmiştir.

Önceden, kim tarafından takıldığına bakılmaksızın düğünde takılan tüm ziynetlerin kadına ait olduğu kabul edilirdi. Ancak artık yeni yaklaşımda şu esaslar geçerlidir:

  • Kime takıldıysa, ona ait ilkesi temel alınır.
  • Kadına özgü ziynetler (set, küpe, bilezik vb.) kadına; erkeğe özgü eşyalar (saat, kol düğmesi vb.) erkeğe ait sayılır.
  • Cinsiyete özgü olmayan takılar, kime takıldığına göre değerlendirilir.
  • Takı sandığına bırakılan eşyalar, aksi ispatlanmadıkça ortak mülkiyet sayılır.
  • Ortak harcama, ev alımı gibi durumlar varsa ve bu ispatlanabiliyorsa, ziynet bedeli talep edilemez.
  • Yerel örf-adetler ve taraflar arası yazılı/anlaşmalı uygulamalar, delille ispatlanmak koşuluyla dikkate alınır.

Kadının Ziynet Talebi Hangi Durumlarda Kabul Görür?

Boşanma sürecinde kadının, “düğünde bana takılan takılar kayınvalide tarafından alındı ve geri verilmedi” gibi bir iddiası varsa, mahkeme şu kriterlerle değerlendirme yapar:

  • Takıların kime takıldığı düğün videoları, fotoğraflar veya tanık beyanlarıyla ispat edilebilir.
  • Ziynetlerin kadının kişisel malı olduğu sabitse, iade edilmemesi durumunda bedeli talep edilebilir.
  • Eğer ziynetler ortak harcamalarda kullanıldıysa, örneğin “beraber bozdurduk, ev eşyası aldık” şeklinde bir kullanım varsa, bunu iddia eden taraf banka kayıtları, tanık beyanları gibi delillerle ispatlamak zorundadır.

Düğün Paraları Ziynet Sayılır mı?

Dar anlamda ziynet sayılmasalar da düğün sırasında takılan paralar, Yargıtay uygulamasında çoğunlukla kadın lehine değerlendirilir. Ancak talep edilebilmesi için dilekçede ayrıca belirtilmeli, mümkünse miktar da yazılmalıdır.

Özetle:

  • Ziynet eşyaları artık otomatik olarak kadına ait kabul edilmiyor.
  • Takının kime özgü olduğu, kime takıldığı, ortak harcamalarda kullanılıp kullanılmadığı, taraflar arası anlaşma ve yerel adetler dikkate alınıyor.
  • Mahkeme, tüm bu kriterleri birlikte değerlendirerek karar veriyor.

💡 Tavsiye: Ziynet eşyalarına ilişkin hak kaybı yaşamamak için, boşanma dilekçesinde bu talepler açıkça yer almalı; mümkünse takı listesi, düğün kayıtları ve tanıklarla desteklenmelidir.

Çekişmeli boşanmada ziynet eşyalarının yanı sıra ev eşyaları ve çeyiz konusu da sıkça tartışma yaratır. Mobilyalar, beyaz eşyalar, elektronik cihazlar gibi ortak kullanıma açık malların yanı sıra, kadının baba evinden getirdiği çeyizler ve tarafların kişisel eşyaları da paylaşım gündemine girer.

Boşanma öncesi taraflar kendi aralarında “şu eşyalar sende kalsın, bunlar bende” şeklinde yazılı bir uzlaşmaya varırsa, mahkeme bunu onaylayabilir. Aksi hâlde, boşanma kararıyla birlikte eşya paylaşımı yapılmaz; talep edilmesi halinde, ayrı bir dava açmak gerekebilir.

Ortak Ev Eşyaları: Kimde Kalır?

Günlük yaşamda birlikte kullanılan koltuk takımı, buzdolabı, TV gibi eşyalar genelde “edinilmiş mal” niteliğindedir. Eşya faturası kimin adına olursa olsun, evlilik içinde ortak gelirle alınmışsa paylaşım konusu olabilir.

  • Eğer fatura varsa, eşyanın kime ait olduğu belirlenebilir.
  • Fatura yoksa, eşya ortak kullanımda olduğu kabul edilir ve eşler arasında uzlaşmayla bölüştürülmesi en sağlıklı yoldur.
  • Mahkeme boşanma davası içinde ev eşyalarının kimde kalacağına doğrudan karar vermez; bu genellikle ayrı bir eşya alacağı davası ile takip edilir.

Çeyiz Eşyaları: Kadının Hakkı

Kadının ailesi tarafından getirilen ya da ona özel olarak hediye edilen çeyizler (halı, mutfak takımı, dikiş makinesi, küçük ev aletleri vb.) kişisel mal sayılır. Bu eşyalar evlilik süresince ortak kullanılmış olsa bile, boşanma halinde kadının bu eşyaları geri alma hakkı vardır.

  • Kadın bu hakkı dilekçesinde açıkça belirtmeli, varsa tanık beyanları, düğün fotoğrafları veya eşyaların listesiyle desteklemelidir.
  • Eşya iade edilmezse, çeyiz alacağı davası açmak mümkündür.

Şahsi Eşyalar: Tartışmasız Sahiplik

Her iki eşin kişisel kullanımına özgü eşyalar iade edilmek zorundadır:

  • Kıyafetler, kişisel bakım ürünleri
  • Takılar, saatler
  • Mesleki araçlar (örneğin müzisyenin enstrümanı, doktorun stetoskopu)
  • Kime ait olduğu açık olan hediyeler

Bu tür eşyalar, boşanma sürecinde genellikle iade edilir veya talep halinde verilmelidir.

Boşanma Sürecinde Ortak Eşyaların Yönetimi

Taraflar ayrı yaşamaya başladıktan sonra ortak konutta kalan eşyalar üzerine hak iddiasında bulunabilir. Anlaşmazlık çıkarsa:

  • Envanter çıkarılması veya
  • Geçici koruma tedbiri talep edilebilir.

Mahkeme doğrudan bu konuda karar vermez ancak tarafların somut bir talebi varsa, eşya alacağı davası açılarak hak arama imkanı vardır.

Mal Rejimi ve Değerli Eşyalar

Çok yüksek değerli eşyalar (örneğin antika halılar, koleksiyon parçaları) mal paylaşımı davasında da gündeme gelebilir. Ancak ikinci el ev eşyalarının maddi değeri düşük sayıldığından, çoğu zaman mal rejimi hesabını ciddi biçimde etkilemez.

Çekişmeli boşanma davasında, evliliğin bitmesiyle birlikte zarara uğrayan taraf, kusur durumu elveriyorsa karşı taraftan maddi ve manevi tazminat talep edebilir. Bu talepler, Türk Medeni Kanunu’nun 174. maddesi kapsamında değerlendirilir.

Tazminat hakkı yalnızca boşanma nedeniyle mağdur olan tarafa tanınır ve bu tarafın kusursuz ya da daha az kusurlu olması gerekir. Ayrıca, tazminat isteyebilmek için zarar ile kusurlu davranış arasında doğrudan bir bağ bulunmalıdır.

1. Maddi Tazminat

Maddi tazminat, boşanma nedeniyle ekonomik kayba uğrayan tarafın uğradığı zararların karşılanmasını amaçlar. Özellikle evliliği boyunca çalışmayan, eşinin maddi desteğiyle yaşamını sürdüren bireyler, boşanma sonrası ciddi bir gelir kaybına uğrayabilir.

Hakim, maddi tazminatın miktarını belirlerken şu unsurları dikkate alır:

  • Tarafların ekonomik durumu
  • Evlilik süresi
  • Boşanma sonrası tarafın yaşam standardındaki düşüş
  • Kusur oranı

Tazminat genellikle toplu bir ödeme şeklinde karara bağlanır, ancak tarafların anlaşması veya hakimin takdiriyle taksitli ödeme de mümkündür.

2. Manevi Tazminat

Manevi tazminat, boşanmaya sebep olan olayların taraflardan biri üzerinde bıraktığı psikolojik ve duygusal zararın karşılığıdır. Örneğin:

  • Zina (aldatma)
  • Fiziksel veya psikolojik şiddet
  • Aşağılama, hakaret, küçük düşürme
  • Aile içi onurun zedelenmesi

Bu gibi olaylar kişilik haklarına doğrudan saldırı niteliği taşır ve mağdur eş, karşı taraftan manevi tazminat talep edebilir.

Tazminat Ne Zaman ve Nasıl Talep Edilir?

Maddi ve manevi tazminat, boşanma davasıyla birlikte ileri sürülebilir. Eğer bu talepler dava sırasında sunulmazsa, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren 1 yıl içinde ayrı bir dava ile istenebilir. Bu süre hak düşürücüdür; zamanında açılmayan dava reddedilir.

Not:
Çekişmeli boşanma davalarında hakim, kusur oranlarına göre tazminat hakkında karar verir. Ancak anlaşmalı boşanmalarda tarafların kusuru incelenmediğinden, anlaşma protokolünde yer almayan bir tazminat sonradan talep edilemez.

Yargıtay Uygulaması

Yargıtayın yerleşmiş uygulamasına göre, boşanma davası sonucunda kusur dağılımı yapıldıysa, sonradan açılan tazminat davasında yeniden kusur tespiti yapılmaz. Mahkeme, önceki karardaki kusur oranına dayanarak hüküm kurar. Bu da davacının zamanında hakkını aramasını ve taleplerini eksiksiz iletmesini daha da önemli hale getirir.

Eşlerden birinin veya her ikisinin yurtdışında yaşaması, Türkiye’de çekişmeli boşanma davası açmayı engellemez; ancak bazı ek prosedürleri beraberinde getirir. Türkiye’de boşanmak isteyen Türk vatandaşları, fiziksel olarak ülkede bulunmasalar bile hukuki süreci yürütebilirler. Dikkat edilmesi gereken başlıca konular:

1. Türkiye’de Dava Açma Yetkisi ve Tebligat Süreci

Türk vatandaşları, yurt dışında yaşıyor olsalar bile Türkiye’de boşanma davası açabilirler. Davanın Türkiye’de hangi mahkemede açılacağı, genellikle nüfus kayıtlarının bulunduğu yer veya son yerleşim yeri esas alınarak belirlenir.

Davalı taraf yurtdışında bulunuyorsa, dava dilekçesi ve mahkeme evraklarının o kişiye ulaştırılması konsolosluklar veya adli yardımla yapılır. Bu tür uluslararası tebligatlar 3 ila 6 ay gibi bir süre alabilir. Davalının adresi bilinmiyorsa, bulunduğu ülkenin usulüne göre ilanen tebligat gerekebilir.

2. Türkiye’ye Gelmeden Dava Açmak Mümkün mü?

Evet. Yurtdışında yaşayan eş, Türkiye’ye gelmeden de bir avukata vekalet vererek dava açabilir. Bunun için, bulunduğu ülkedeki Türk konsolosluğundan boşanma davası için özel vekaletname düzenlemesi yeterlidir. Bu belge Türkiye’ye gönderildikten sonra, avukat tüm süreci vekaleten yürütebilir.

Bazı durumlarda mahkeme, eşleri bizzat dinlemek isteyebilir. Ancak çekişmeli boşanmalarda dahi bu bir zorunluluk değildir; vekil aracılığıyla dava sonuçlandırılabilir.

3. Online Duruşma ve Konsolosluk Üzerinden Beyan

Pandemi sonrası dönemde bazı Türk mahkemeleri, SEGBİS (Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi) gibi teknolojilerle yurtdışından çevrimiçi ifade alınmasına izin vermektedir. Ayrıca, bazı istisnai durumlarda, bulunduğunuz ülkedeki Türk konsolosluğu aracılığıyla da ifadenizin alınması sağlanabilir. Ancak her mahkeme bu uygulamaları kabul etmeyebilir; hakimin takdirine bağlıdır.

4. Türkiye’de Boşanmak mı, Yurtdışında mı?

Yurtdışında boşanmış olsanız bile bu karar, Türkiye’de otomatik olarak geçerli sayılmaz. Eğer Türkiye’de halen evli gözükmek istemiyorsanız, tanıma (ve gerekirse tenfiz) davası açmalısınız. Eğer boşanma sürecine henüz başlamadıysanız, doğrudan Türkiye’de boşanma davası açmak da mümkündür.

Her iki eşin de Türk vatandaşı olduğu durumlarda Türkiye’deki davalar, nüfus kayıtlarının düzenlenmesi ve mal paylaşımı gibi konular açısından daha pratik olabilir.

Yabancı bir ülkede boşanmış olmanız, Türk hukukuna göre otomatik olarak boşandığınız anlamına gelmez. Türkiye’de bu kararın geçerli olabilmesi için tanıma ya da idari tescil işlemleri yapılmalıdır.

1. Tanıma ve Tenfiz Davası

Tanıma davası, yabancı boşanma kararının Türk mahkemelerinde geçerli hale gelmesini sağlar. Eğer karar boşanma gibi icra gerektirmeyen bir karar ise tanıma yeterlidir. Tenfiz, icra takibi doğuran kararlar (örneğin nafaka, tazminat) için gereklidir.

Tanıma davası için şu belgeler gerekir:

  • Yabancı mahkeme kararının aslı veya onaylı örneği
  • Yeminli tercüme edilmiş Türkçe çevirisi
  • Apostil şerhi veya konsolosluk onayı

2. İdari Tanıma Kolaylığı

2017’den itibaren, her iki tarafın rızası varsa mahkemeye gitmeye gerek kalmadan nüfus müdürlüğüne veya konsolosluğa başvurarak boşanma kararı tescil ettirilebilir. Ancak bu yöntem yalnızca tarafların birlikte başvurması halinde mümkündür.

3. Kararın Sonucu

Tanıma veya idari tescil işlemi tamamlandığında Türkiye’de de boşanmış sayılırsınız. Aksi halde Türkiye’de hâlâ evli görünmeye devam eder, yeniden evlenemez ve medeni statüye bağlı hak kayıpları yaşayabilirsiniz.

Özetle:

  • Türkiye’de çekişmeli boşanma davası açmak, yurtdışında yaşıyor olsanız da mümkündür.
  • Vekaletle dava açabilir, gerekirse uzaktan katılım sağlayabilirsiniz.
  • Yurtdışında boşandıysanız, Türkiye’de geçerli olması için tanıma veya idari tescil yaptırmanız gerekir.
1. Çekişmeli boşanma davası ne kadar sürer?

Genellikle 1–2 yıl arasında sürer. Mahkeme yoğunluğu, tanık sayısı ve delil durumu gibi etkenlerle bu süre 3 yıla kadar uzayabilir. İstinaf veya temyiz gibi kanun yolları da süreyi artırır.

2. Kaç celsede biter?

Ortalama 4–6 duruşmada sonuçlanır. Ancak delillerin yoğunluğu ve tarafların tutumu bu sayıyı azaltıp artırabilir.

3. Çekişmeli boşanma davası ücreti ve masrafı ne kadar?

2025 yılı itibarıyla başvuru harcı ve gider avansı gibi temel yargılama masrafları birkaç bin TL’yi bulabilir. Avukatlık ücreti ise Baro Asgari Ücret Tarifesi’ne göre en az 30.000 TL + KDV olup, dosya kapsamına göre artabilir.

4. İlk duruşmada ne olur?

Hakim, taraflara uzlaşma teklif eder. Tanık dinlenmez. Varsa geçici nafaka ve velayet gibi tedbirler karara bağlanır.

5. Tanık göstermek zorunlu mu?

Zorunlu değil ama çok faydalıdır. Delil azsa tanıklarla desteklemek avantaj sağlar. Genelde her iki taraf da birkaç tanık bildirir.

6. Eşim boşanmak istemiyor, ne olacak?

Çekişmeli boşanmada eşin rızası şart değildir. Boşanma sebebi ispatlanırsa, hakim boşanmaya karar verebilir. Ancak kusur durumu dikkate alınır.

7. Karşı taraf duruşmaya gelmezse?

Davalı gelmezse yargılama yokluğunda devam eder. Davacı gelmezse, dava işlemden kaldırılabilir ve 3 ay içinde yenilenmezse düşer.

8. Mal paylaşımı bu davada mı yapılır?

Hayır. Mal paylaşımı boşanma kesinleştikten sonra ayrı bir mal rejimi davasıyla yapılır.

9. Çocukların velayeti kime verilir?

Çocuğun üstün yararı esas alınır. Küçük yaşta ise genellikle anneye verilir; ancak somut şartlara göre değişebilir.

10. Çekişmeli boşanmada nafaka nasıl belirlenir?

Tarafların gelir durumu, ihtiyaçları, yaşam koşulları dikkate alınarak yoksulluk ve iştirak nafakası ayrı ayrı hesaplanır.

11. Çekişmeli boşanmayı anlaşmalıya çevirebilir miyiz?

Evet. Her iki taraf uzlaşırsa protokol hazırlanarak çekişmeli dava anlaşmalıya çevrilebilir.

12. Yurtdışında boşandım, Türkiye’de geçerli mi?

Hayır. Türkiye’de geçerli olabilmesi için tanıma davası açmanız veya taraflar birlikte nüfus müdürlüğüne başvurmanız gerekir.

13. Avukatsız boşanmak mümkün mü?

Mümkün ama risklidir. Hukuki hata yapma olasılığı yüksektir. Davanın boşanma avukatlarıyla takip edilmesi daha sağlıklıdır.

📌 Bu içerik, bilgilendirme amaçlıdır ve hukuki danışmanlık yerine geçmez. Boşanma davaları kendine özgüdür. Detaylı hukuki değerlendirme için bireysel danışmanlık alınması gerekir.

Kaynakça

Yazar

  • Anıl Akalın, Ankara Barosu’na kayıtlı bir avukattır. Ağırlıklı olarak özel hukuk alanlarında çalışmakta, edindiği mesleki deneyimi anilakalin.av.tr adresinde yayımladığı içeriklerle paylaşmaktadır. Yayınların amacı, hukuki süreçler hakkında genel bilgi sunmak ve güvenilir bir kaynak oluşturmaktır.

Haber Bültenimize e-Posta ile
Kayıt Olun

Geri
Telefon
WhatsApp